Patent

Patent (27)

Questions about patents are listed below :

Patent Başvurusunda Buluşun Ekonomik Fizibilitesi Değerlendirilir Mi?

Patent Application , Patent Değerleme , Patent Değeri , Patent Buluş Başamağı , Patentte Sanayiye Uygulanabilirlik , Patentte Pazar Potansiyeli , Ekonomik Olarak Zor Uygulanan Buluşlar
There is no translation available.

Patent başvurusunda, buluşun ekonomik fizibilitesi genellikle doğrudan değerlendirilmez. Patent başvurusu, buluşun yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik gibi teknik kriterlere dayalı olarak değerlendirilir. Bu, patent başvurusunun öncelikli olarak teknik bir inceleme sürecine tabi tutulduğu anlamına gelir. Ancak, buluşun ekonomik fizibilitesi, patentin ticari potansiyeli ve pazar değeri açısından önemli bir faktör olsa da, patent tescili için gerekli teknik şartların dışında genellikle bir değerlendirme konusu değildir.

1. Patent Başvurusunun Değerlendirilme Süreci

Patent başvurusunda, buluşun teknik özellikleri ve yasal gerekliliklere uygunluğu ön plana çıkar. Bu gereklilikler şunlardır:

  • Yenilik: Buluş, daha önce var olan herhangi bir teknolojiden veya çözümden farklı ve yeni olmalıdır.
  • Buluş Basamağı (İnovasyon): Buluş, uzmanlar için açık ve kolayca ulaşılabilir olmamalıdır. Yani, buluşun bir "yeni düşünce" içermesi gerekir.
  • Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluş, endüstriyel veya ticari bir alanda kullanılabilir olmalıdır. Bu, genellikle buluşun ekonomik fizibilitesine dolaylı bir şekilde etki edebilir, çünkü sanayiye uygulanabilirlik, üretilebilirlik ve ticari üretimle ilgilidir.

Patent ofisleri, ekonomik fizibiliteyi doğrudan göz önünde bulundurmaz. Bunun yerine, buluşun bu üç temel kriteri karşılayıp karşılamadığını değerlendirirler.

2. Ekonomik Fizibilitenin Patent Sürecindeki Dolaylı Rolü

Patent başvurusunun değerlendirilmesinde ekonomik fizibilite olmasa da, buluş sahibinin ticari başarı ve pazar talepleri göz önünde bulundurulabilir. Özellikle şu durumlarda ekonomik fizibilitenin rolü olabilir:

  • Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluş, teorik olarak uygulanabilir olsa da, ticari olarak üretilmesi ve satılması pratikte imkansız veya çok maliyetli ise, sanayiye uygulanabilirlik kriterini zor karşılayabilir. Örneğin, çok pahalı veya üretim zorlukları yüksek bir teknoloji, teknik olarak uygulanabilir olsa da ekonomik açıdan verimli olmayabilir.
  • Pazar Potansiyeli: Bir patent başvurusunda, başvuru sahibi genellikle buluşun ticari potansiyelini de değerlendirir. Buluşun ekonomik fizibilitesinin zayıf olması, buluş sahibinin ticari olarak başarılı olma olasılığını etkileyebilir. Ancak bu, patentin tescil edilmesine engel teşkil etmez, çünkü patentin temel amacı buluşu hukuki olarak korumaktır.

3. Örnekler:

Örnek 1: Yüksek Maliyetli ve Karmaşık Teknolojiler

Bir girişimci, yeni bir güneş enerjisi paneli tasarımı için patent başvurusu yapıyor. Bu tasarım, güneş enerjisi üretimini artıran bir teknoloji içeriyor, ancak üretim maliyetleri çok yüksek. Bu buluşun sanayiye uygulanabilirlik açısından bir sorunu olabilir, çünkü ticarileştirilmesi ve seri üretimi ekonomik olarak sürdürülebilir olmayabilir. Ancak bu durum, patentin tescillenmesini engellemez. Patent ofisi, sadece buluşun yeniliği ve buluş basamağını değerlendirir, ekonomik fizibiliteyi göz önünde bulundurmaz.

Örnek 2: Yenilikçi, Ama Ekonomik Olarak Zor Uygulanan Buluş

Bir başka örnekte, bir biyoaktif malzeme üzerine patent başvurusu yapılmıştır. Buluş, teorik olarak insan sağlığı için çok faydalı olabilir, ancak üretimi için kullanılan malzemeler çok pahalıdır ve sınırlı sayıda tedarik edilebilir. Ekonomik olarak uygulanabilir olmayabilir, ancak yine de buluşun teknik özellikleri patent ofisi tarafından incelenir. Yenilik ve buluş basamağı kriterlerini karşılıyorsa, patent tescili alınabilir, ancak ticari olarak başarılı olup olmayacağı farklı bir değerlendirme sürecidir.

Örnek 3: Yüksek Pazar Talebi Olan, Ancak Teknik Sorunları Bulunan Buluş

Bir başka örnekte, çok talep gören bir ürün için batarya teknolojisi üzerine bir patent başvurusu yapılmış olabilir. Teknoloji, yüksek verimli batarya sağlamakla ilgili yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Ancak, buluşun uygulama maliyetleri çok yüksek olduğu için, pazar talebini karşılama ve üretim için büyük yatırımlar gerekebilir. Patent ofisi, buluşun yeniliğini ve buluş basamağını inceler, fakat ekonomik fizibiliteyi dışsal bir faktör olarak bırakır.

4. Ekonomik Fizibilite ve Patent Yatırımcıları

Patent başvurusu sahipleri, başvurunun ardından yatırımcılar arayarak ekonomik fizibiliteyi göz önünde bulundurabilirler. Örneğin, bir buluşun pazar araştırması ve finansal analizleri yapılarak, yatırımcılar buluşun ticari potansiyeline karar verebilir. Ancak, bu süreç patentin tescili aşamasından bağımsızdır.

5. Patent Sonrası Ticarileştirme Süreci

Patent, yalnızca buluşu hukuki olarak korur. Ancak buluşun ticari başarıya ulaşması, ekonomik fizibilite değerlendirmeleri, pazar araştırmaları, üretim maliyetleri ve talep analizleri gibi faktörlere bağlıdır. Ticarileştirme süreci, patent sonrası süreçte önemli bir rol oynar, ancak patent tescili sırasında doğrudan ekonomik fizibiliteye dair bir değerlendirme yapılmaz.

Sonuç

Patent başvurusu, buluşun yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik açısından teknik bir incelemeye tabidir. Ekonomik fizibilite, patent başvurusu sürecinde doğrudan dikkate alınmaz, ancak ticari başarı ve pazar potansiyeli buluş sahibinin yatırımcılar veya iş ortakları ile yapılan görüşmelerde önem kazanabilir. Yani, ekonomik fizibilite genellikle patentin tescil sürecinin bir parçası olmasa da, sonrasında buluşun ticarileştirilmesi açısından kritik bir faktördür. 

Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Bir Patentin Lisanslama Sözleşmesi İptal Edilirse, Haklar Ne Zaman Buluş Sahibine Geri Döner?

Lisans Anlaşmaları ve Gizlilik Sözleşmeleri , Lisans sahibi , Patentte Lisans Verme , Lisanslama anlaşmaları , Lisans İptali , Patentte Lisan İptali , Patent Lisanslama , Patent Lisans Sözleşmesi , Patent Lisanslama ve Satışı , patent lisansı , Patent Hakların Geri Verilmesi
There is no translation available.

Bir patentin lisanslama sözleşmesinin iptal edilmesi durumunda, genellikle lisans sözleşmesinde belirlenen hükümlere ve taraflar arasında yapılmış olan anlaşmalara bağlı olarak, hakların buluş sahibine (patent sahibi) geri dönme zamanı değişebilir. Ancak genel olarak, lisanslama sözleşmesinin iptal edilmesinden sonra, patent hakları aşağıdaki durumlarda geri döner:

1. Lisans Sözleşmesinde Geri Dönüş Hükmü Olup Olmaması:

Lisans sözleşmesinde, sözleşmenin iptal edilmesi durumunda hakların nasıl geri döneceği açıkça belirtilmişse, bu hükümler geçerli olur. Örneğin, lisans sözleşmesinde "sözleşmenin iptalinden itibaren 30 gün içinde haklar lisans veren tarafa geri döner" şeklinde bir ifade varsa, bu hüküm geçerli olur.

Örnek: Bir firma, bir buluş sahibinden patent lisansı almış ve belirli bir bölge veya ürün için üretim yapma hakkı elde etmiştir. Ancak bu firma, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmezse ve buluş sahibi sözleşmeyi iptal ederse, sözleşmede yer alan bir hükme göre patent hakları 30 gün içinde buluş sahibine geri dönebilir.

2. İptalin Geçerlilik Tarihi ve Yükümlülüklerin Tamamlanması:

Lisans sözleşmesinin iptal edilmesinin ardından, bazı durumlarda lisans alan tarafın geçmişteki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekebilir. Yani, patentin geri dönmesi bazen hemen gerçekleşmez; iptal tarihinden önce yapılmış ödemeler veya lisans altında üretilen ürünlerle ilgili yükümlülüklerin tamamlanması gerekebilir.

Örnek: Eğer bir lisans sözleşmesinde yıllık ödemeler yapılması gerekiyorsa, ödemelerin tamamlanması ve hesaplarının kapatılması için belirli bir süre tanınabilir. Örneğin, lisans sözleşmesi iptal edildiğinde, lisans alan tarafın önceki yıllık ödemelerini yapması gerekebilir.

3. Tazminat ve Geri Alınan Haklar:

Bazı lisans sözleşmelerinde, lisans alan taraf, sözleşmenin iptal edilmesinden sonra patent hakkını iade etmeden önce tazminat ödemek zorunda olabilir. Bu, taraflar arasında anlaşmazlık durumunda ortaya çıkabilir.

Örnek: Bir buluş sahibi, lisans alan şirketle yaptığı sözleşmeyi iptal ettiğinde, bu şirketin geliştirdiği ve ticarileştirdiği bazı ürünler olabilir. Lisans alan taraf, patent hakkının geri verilmesi için bu ürünlerin üretimi veya satışından elde edilen gelir üzerinden belirli bir tazminat ödeyebilir.

4. Hakların Hızla Geri Dönmesi (Bağımsız İptal):

Lisans sözleşmesinin feshi veya iptali, hakların bir an önce buluş sahibine geri dönmesini gerektiriyorsa, bu durum sözleşmeye göre genellikle anında gerçekleşir. Bununla birlikte, eğer anlaşmazlık varsa, mahkeme kararı veya arabuluculuk yoluyla bu geri dönüş sağlanabilir.

Örnek: Eğer bir lisans alan taraf, patent hakkına sahip olma şartlarına aykırı davranmışsa (örneğin, ürünün tescilli patentten faydalanarak üretimini yapmaması veya buluş sahibine ödemeleri yapmaması gibi), bu durumda buluş sahibi, sözleşme iptal edilmeden önce veya iptal edildikten sonra hakları hızla geri alabilir.

5. Sözleşmeye Aykırılık Durumunda

Eğer lisans sözleşmesi taraflardan biri tarafından ihlal edildiyse, bu ihlalin sonucu olarak hakların geri dönüşü söz konusu olabilir. İhlalin türüne bağlı olarak, sözleşme iptal edilebilir ve bu durumda haklar, bir anlaşmazlık çözümü sürecine (mahkeme veya tahkim) girmeden önce geri alınabilir.

Örnek: Bir lisans alan şirket, sözleşmede belirtilen minimum üretim hedeflerini yerine getirmezse, buluş sahibi sözleşmeyi feshedebilir ve patent haklarını geri alabilir. Ancak şirketin bu süreçte belirli bir süreye kadar kalan üretimi tamamlaması gerekebilir.

Sonuç:

Patent lisans sözleşmesinin iptal edilmesinin ardından hakların geri dönüşü, sözleşmenin hüküm ve koşullarına, tarafların anlaşmalarına ve bazen yasal düzenlemelere bağlıdır. İptalin hemen etkili olup olmayacağı, sözleşmenin içeriği ve tarafların geçmişteki eylemlerine göre farklılık gösterebilir. Buluş sahiplerinin, haklarının geri dönmesi için lisans sözleşmesinde yer alan hükümlere dikkat etmesi önemlidir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Başvurusu Reddedilirse, Aynı Buluş İçin Faydalı Model Başvurusu Yapılabilir mi?

There is no translation available.

Evet, belirli koşullar altında patent başvurusu reddedildikten sonra aynı buluş için faydalı model başvurusu yapılabilir. Ancak, bunun mümkün olup olmadığı başvurunun reddedilme sebebine, başvurunun kapsamına ve ilgili ülkenin mevzuatına bağlıdır.

✔ Patent başvurusu buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu yapılabilir.
✔ Yenilik eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu da mümkün olmaz.
✔ Türkiye’de ve bazı ülkelerde patent başvurusu sürecinde veya reddedildikten sonra faydalı model başvurusu yapmak mümkündür.
✔ Faydalı model, patentten daha kısa süre (10 yıl) korunur ve daha az maliyetlidir.

1. Patent Reddedilirse, Faydalı Model Başvurusu Yapılabilir mi?

Patent başvurusunun reddedilmesi, genellikle şu üç ana sebepten biri nedeniyle gerçekleşir:

Red Sebebi

Faydalı Model Başvurusu Yapılabilir mi?

Yenilik (novelty) eksikliği

❌ Genellikle mümkün değil, çünkü faydalı model için de yenilik şartı aranır.

Buluş basamağı eksikliği (inventive step)

✅ Mümkün olabilir, çünkü faydalı modelde buluş basamağı aranmaz.

Patentlenebilirlik kriterlerini karşılamaması (örneğin, doğal keşifler, matematiksel yöntemler, iş yöntemleri vs.)

❌ Mümkün değil, çünkü aynı kriterler faydalı model için de geçerlidir.

 

Örnekler:

Önemli Olan Durum:

  • Bir buluş yenilik taşıyor, ancak buluş basamağı eksikliği nedeniyle patent olarak tescil edilemiyorsa, faydalı model başvurusu yapılabilir.
  • Örneğin, bir vida tasarımında yeni bir diş yapısı varsa, ancak bu değişiklik büyük bir teknik ilerleme olarak görülmüyorsa, patent reddedilebilir ama faydalı model alınabilir.

 

Önemli Olmayan Durum:

  • Buluş daha önce yayınlanmışsa (örneğin, başka bir patent dokümanında veya akademik makalede açıklanmışsa), ne patent ne de faydalı model alınabilir.

2. Ülkelere Göre Durum

Patentten faydalı modele geçiş hakkı bazı ülkelerde mümkündür, bazılarında değildir.

 

Ülke

Patentten Faydalı Modele Geçiş Mümkün mü?

Türkiye (TÜRKPATENT)

Evet (Ancak faydalı model için yenilik gereklidir).

Avrupa (EPO/EUIPO)

Hayır (Faydalı model sistemi yoktur, ancak bazı ülkelerde mümkündür).

Almanya (DPMA)

Evet, patentten vazgeçerek faydalı model başvurusu yapılabilir.

Çin (CNIPA)

Evet, patent başvurusu sırasında faydalı modele çevrilebilir.

ABD (USPTO)

Hayır, çünkü ABD'de faydalı model sistemi yoktur.

 

Örnek:

  • Türkiye’de bir patent başvurusu buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedilirse, başvuru sahibi faydalı model başvurusu yapabilir.
  • Avrupa Patent Ofisi’nde (EPO), faydalı model tescili olmadığı için böyle bir dönüşüm mümkün değildir.

3. Patentten Faydalı Modele Geçiş Stratejisi

Eğer bir patent başvurusu reddedilme riski taşıyorsa, başvuru sahipleri şu stratejileri uygulayabilir:

a) Patent Başvurusu Devam Ederken Faydalı Model Başvurusu Yapmak

  • Türkiye ve Çin gibi ülkelerde, patent başvurusu sürerken faydalı model başvurusu da yapılabilir.
  • Eğer patent reddedilirse, faydalı model başvurusu açık kalır ve tescil şansı devam eder.

Örnek:

  • Türkiye’de bir girişimci, yeni bir plastik enjeksiyon makinesi veya enjeksiyon kalıbı tasarımı için patent başvurusu yaptı ancak buluş basamağı eksikliği nedeniyle red aldı.
  • Aynı makine veya kalıp tasarımı için faydalı model başvurusu yaparak koruma aldı.
  • Aynı buluş için faydalı model başvurusu yaparak koruma aldı.

b) Patent Başvurusu Reddedildikten Sonra Yeni Bir Faydalı Model Başvurusu Yapmak

  • Eğer patent başvurusu reddedilmiş ve kamuya açıklanmamışsa, yeniden faydalı model başvurusu yapmak mümkün olabilir.
  • Ancak ilk başvurunun kamuya açıklanması durumunda, yeni faydalı model başvurusu yenilik kriterini kaybedebilir.

Örnek:

  • Türkiye’de bir mühendis, özel bir bisiklet zinciri için patent başvurusu yaptı, ancak yenilik gerekçesiyle reddedildi.
  • Patent başvurusu reddedildiği anda kamuya açık hale geldiği için, artık faydalı model alınamaz.

4. Faydalı Model Başvurusu Yapmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Buluş Basamağı Şart Değildir, Ama Yenilik Gerekir:

  • Faydalı model için buluş basamağı aranmaz, ancak yenilik aranır.
  • Eğer patent başvurusu ilk başvuru tarihinden önce açıklanmışsa, faydalı model alınamaz.

Başvuru Süresini Kaçırmayın:

  • Patent başvurusu reddedildikten hemen sonra faydalı model başvurusu yapılmalıdır.

Faydalı Modelin Koruma Süresi Daha Kısadır:

  • Türkiye’de patent 20 yıl, faydalı model ise 10 yıl korunur.

Örnek:

  • Bir otomotiv şirketi, yeni bir egzoz sistemi için patent başvurusu yaptı.
  • Patent, buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedildi.
  • Şirket, 10 yıl boyunca korunmak için faydalı model başvurusu yaptı ve tescil aldı.

Sonuç

✔ Patent başvurusu buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu yapılabilir.
✔ Yenilik eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu da mümkün olmaz.
✔ Türkiye’de ve bazı ülkelerde patent başvurusu sürecinde veya reddedildikten sonra faydalı model başvurusu yapmak mümkündür.
✔ Faydalı model, patentten daha kısa süre (10 yıl) korunur ve daha az maliyetlidir.

Özetle: Patent reddedilirse, başvuru sahibi buluşunun niteliğine ve ülkedeki mevzuata göre faydalı model başvurusu yapmayı düşünebilir. Ancak, ilk başvurunun kamuya açıklanması durumu dikkatlice değerlendirilmeli ve stratejik hareket edilmelidir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Bir Patentin Geçerlilik Süresi Dolduktan Sonra Yeniden Tescil Edilebilir Mi?

Aynı Patenti Yeniden Almak , ticari sır , Ticari Marka , Yeni Patent Başvurusu , Patent süresi dolduğunda , Ek Koruma Sertifikası , SPC , Patent Süresi , Patentte 5 yıla kadar ek koruma , ek teşvikler ve uzun patent süresi
There is no translation available.

Hayır, bir patentin geçerlilik süresi dolduktan sonra yeniden tescil edilmesi mümkün değildir. Patentler, başvuru tarihinden itibaren maksimum 20 yıl koruma sağlar ve bu sürenin sonunda kamu malı (public domain) haline gelir. Yani, artık herkes bu buluşu serbestçe kullanabilir, üretebilir ve satabilir.

Ancak, bazı durumlarda buluş sahibi veya şirketler, patent korumasını uzatmak veya yeni haklar elde etmek için farklı stratejiler geliştirebilir. Şimdi bu konuyu detaylıca inceleyelim.

1. Patent Süresinin Uzatılması Mümkün mü?

Genel olarak, patent süresi uzatılamaz. Ancak bazı istisnalar bulunmaktadır:

a) Ek Koruma Sertifikası (SPC - Supplementary Protection Certificate)

Özellikle ilaçlar ve tarım kimyasalları (pestisitler) için, ruhsatlandırma süreçleri uzun sürdüğünden Avrupa Birliği ve bazı ülkeler 5 yıla kadar ek koruma sağlayan SPC sistemini kullanır.
Örnek:

  • Pfizer’in geliştirdiği Lipitor (Atorvastatin) ilacının patenti 2011’de doldu, ancak SPC sayesinde koruma süresi uzatıldı.
  • Bayer’in ünlü ilacı Aspirin için zamanında SPC alınsaydı, piyasadaki jenerik ilaç üretimi daha geç başlayabilirdi.

b) Yetim İlaç (Orphan Drug) Statüsü

ABD’de FDA, AB’de EMA, belirli nadir hastalıklar için geliştirilen ilaçlara ek teşvikler ve daha uzun patent süresi tanıyabilir.
Örnek:

  • Spinraza (Nusinersen), SMA hastalığı için geliştirilen bir ilaç olup, yetim ilaç statüsü sayesinde daha uzun süre patent korumasına sahip oldu.

c) Özel Yasal Düzenlemeler

Bazı ülkeler, kritik teknolojiler veya ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda patent süresini uzatmak için özel düzenlemeler yapabilir.

2. Patent Süresi Dolduğunda Ne Olur?

Patent süresi dolduğunda, buluş kamu malı olur ve herkes tarafından serbestçe kullanılabilir. Şirketler ve bireyler, bu tür eski patentleri analiz ederek kendi üretim süreçlerini geliştirebilir.

Örnek:

  • Paracetamol: 1893’te keşfedildi ve 20. yüzyılda patent süresi doldu. Günümüzde herkes paracetamol bazlı ilaç üretebiliyor.
  • 3D yazıcı teknolojileri: İlk temel patentler 1980’lerde alınmıştı. 2000’lerde bu patentlerin süresi dolunca, düşük maliyetli 3D yazıcılar piyasaya çıktı.

3. Patent Süresi Dolduğunda Aynı Buluş Yeniden Patentlenebilir mi?

Hayır, aynı buluş için tekrar patent alınamaz. Ancak, bazı şirketler veya mucitler farklı yollarla patent korumasını devam ettirmeye çalışabilir:

a) İyileştirilmiş Sürüm İçin Yeni Patent Başvurusu

  • Aynı buluşun daha gelişmiş bir versiyonunu yaratarak yeni bir patent almak mümkündür.
    ???? Örnek:
  • Eski bir ilaç formülüne farklı bir bileşen ekleyerek yeni patent almak.
  • Otomotiv sektöründe, eski bir motor tasarımını daha verimli hale getirerek yeni bir patent başvurusu yapmak.

b) Ticari Marka Kullanımı

  • Patent süresi dolan bir ürün, markalaşma yoluyla korunabilir.
    ???? Örnek:
  • Aspirin’in patenti 1900’lerde sona erdi, ancak Bayer firması hâlâ “Aspirin” ismini ticari marka olarak koruyor.
  • Coca-Cola formülü hiçbir zaman patentlenmedi, ancak marka hâlâ güçlü şekilde korunuyor.

c) Ticari Sır Stratejisi

  • Eğer patent süresi dolmuşsa, ancak teknik detaylar kamuya açıklanmamışsa, ticari sır olarak korunabilir.
    ???? Örnek:
  • Coca-Cola’nın formülü ticari sır olarak saklanmıştır ve hiç patentlenmemiştir.
  • WD-40 yağlayıcısının formülü patentlenmediği için kamuya açık hale gelmedi.

Aynı Patenti Yeniden Almak Mümkün Değil!

  • Bir patentin süresi dolduğunda, aynı buluş için yeniden patent almak mümkün değildir.
  • Ancak, bazı istisnai durumlarda (SPC, yetim ilaç statüsü gibi) ek koruma alınabilir.
  • Şirketler, buluşlarının korumasını uzatmak için ticari sır, yeni patentler veya ticari markalar gibi stratejiler kullanabilir.

Özetle: Patent süresi dolan bir buluş, kamu malı haline gelir ve herkes tarafından kullanılabilir. Bu yüzden, firmalar inovasyon yaparak sürekli yeni patentler almak zorundadır. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.

 
[...]

Read more

Patent Başvurusu Sırasında Buluşun Prototipinin Sunulması Zorunlu Mudur?

şüpheli bulunan buluşlar , Tıbbi cihaz buluşları , kimya alanındaki buluşlar , Biyoteknoloji alanındaki buluşlar , rüzgar türbini buluşu , Yapay zeka tabanlı buluşlar , ilaç molekülü buluşları , Patent Başvurusunda Prototip , Patent Başvurusunda Prototip Gerekmez
There is no translation available.

Hayır, patent başvurusu sırasında buluşun bir prototipinin sunulması zorunlu değildir. Patent sistemi, buluşların yazılı olarak açıklanması esasına dayanır. Yani, bir buluşun patentlenebilmesi için, buluşun nasıl çalıştığını ve nasıl üretilebileceğini açıklayan detaylı bir tarifname, istemler ve gerekiyorsa çizimler sunulmalıdır. Ancak, başvurunun kabul edilmesi için fiziksel bir prototipin patent ofisine sunulması gerekmez.

Patent Başvurusunda Prototip Gerekmez Ama Açıklama Şarttır

Patent sisteminin temel prensibi, buluş sahibinin buluşunu detaylı bir şekilde açıklaması karşılığında belirli bir süre için münhasır haklara sahip olmasıdır. Bu nedenle, patent başvurusu sırasında yapılan açıklamanın, konuya hâkim bir kişinin buluşu uygulamaya koyabilecek düzeyde ayrıntılı olması gerekir. Eğer tarifname eksik veya yetersiz olursa, patent başvurusu reddedilebilir veya geçersiz hale gelebilir.

Örneğin:

  • Yeni bir tür rüzgar türbini geliştirdiğinizi düşünelim. Başvuru sırasında prototipini sunmanıza gerek yoktur, ancak türbinin nasıl çalıştığını, hangi malzemelerin kullanıldığını ve nasıl üretileceğini tarifnamenizde açıkça belirtmeniz gerekir.
  • Yapay zeka tabanlı bir tıbbi teşhis algoritması geliştirdiyseniz, kodun tamamını sunmanız gerekmez, ancak algoritmanın nasıl çalıştığını, hangi verileri işlediğini ve hangi teknikleri kullandığını açıklamanız gerekir.
  • Yeni bir ilaç molekülü bulduğunuzu varsayalım. İlacın kimyasal yapısını, sentez yöntemlerini ve klinik etkilerini açıklamanız gerekir. Ancak ilacın fiziksel bir örneğini sunmanız gerekmez.

Bazı Özel Durumlar

Birkaç durumda, prototip olmasa da, buluşun çalıştığını kanıtlayan ek veriler gerekebilir:

  1. Biyoteknoloji ve kimya alanındaki buluşlar

    • Eğer bir yeni bakteri türü, genetik mühendislik ürünü bir organizma veya biyolojik bir madde geliştirdiyseniz, patent başvurusu sırasında uluslararası depo merkezi (Budapeşte Anlaşması çerçevesinde) numune saklamanız gerekebilir.
    • Örneğin, antibiyotik üreten yeni bir bakteri keşfettiyseniz, bu mikroorganizmayı yetkili bir kurumda saklatmanız gerekebilir.
  2. Fiziksel olarak inşa edilmesi zor veya şüpheli bulunan buluşlar

    • Eğer buluşunuzun gerçekten çalışıp çalışmadığı konusunda şüpheler varsa, patent ofisi ek kanıtlar isteyebilir.
    • Örneğin, "Işık hızını aşan bir makine" icat ettiğinizi iddia ediyorsanız, bunu fiziksel olarak gösterecek deneysel veriler veya bilimsel açıklamalar sunmanız gerekebilir.
  3. Tıbbi cihazlar ve farmasötik ürünler

    • Patent başvurusu sırasında prototip gerekmez, ancak ticari kullanıma geçmeden önce klinik deneyler ve düzenleyici onaylar (FDA, EMA gibi kurumlar tarafından) gerekebilir.
Sonuç

Patent başvurusu sırasında prototip sunulması gerekmese de, buluşun açık ve net bir şekilde anlatılması zorunludur. Eğer tarifname yetersizse, başvuru reddedilebilir veya patent geçersiz hale gelebilir. Ancak bazı özel durumlarda, ek deneysel veriler veya biyolojik numuneler sunmak gerekebilir.

Yani, icadınızın kağıt üzerinde net bir şekilde açıklanması ve çalıştığını gösteren teknik detayları içermesi yeterlidir. Ama yine de prototip üretmek, yatırımcıları ve lisans almak isteyen şirketleri ikna etmek açısından faydalı olabilir. Ayrıntılı bilgi almak için 
0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.
[...]

Read more

Patent Hırsızlığı Nasıl Önlenir?

Patent Application , fikri mülkiyet hakları , Patent Uluslararası Koruma , Patent Gizlilik Sözleşmeleri , patent portföyü , Ticari Sırları , Patent İhlalleri , Patent izleme hizmetleri , Google Patents , Espacenet , Patent Hakkınızı Savunma
There is no translation available.

Patent hırsızlığı, bir kişinin veya şirketin, başka birine ait olan patentli bir buluşu izinsiz olarak kullanması, üretmesi, satması veya pazarlaması anlamına gelir. Patent sahipleri, bu tür ihlalleri önlemek için çeşitli stratejiler uygulayabilir.

Patent hırsızlığını önlemek için:

  1. Patent başvurunuzu hızla yapın ve uluslararası alanda koruma sağlayın.
  2. Gizlilik sözleşmeleri (NDA) kullanarak bilgilerinizi güvence altına alın.
  3. Ticari sırlarınızı ve Ar-Ge bilgilerinizi dijital olarak koruyun.
  4. Patent ihlallerini takip edin ve hukuki süreçleri yönetin.

1. Patent Başvurusu Yaparak Hukuki Koruma Sağlayın

Patent hırsızlığını önlemenin en temel yolu, buluşu mümkün olan en kısa sürede patent altına almaktır. Patent, buluş sahibine münhasır haklar tanır ve üçüncü tarafların izinsiz kullanımlarına karşı hukuki koruma sağlar.

Öneriler:

  • Buluşunuz için ön araştırma yaparak benzer patentleri kontrol edin.
  • Ulusal ve uluslararası patent başvurularınızı tamamlayarak koruma alanınızı genişletin.
  • Tescil sürecini hızlandırmak için incelemeli patent başvurularını tercih edin.

Örnek: Bir girişimci, geliştirdiği yeni nesil kablosuz şarj teknolojisini önce Türkiye'de, ardından PCT (Patent İşbirliği Anlaşması) sistemi ile uluslararası alanda patent altına alarak koruma sağlayabilir.

2. Fikri Mülkiyet Haklarınızı Uluslararası Korumaya Alın

Patent yalnızca tescil edildiği ülkede geçerlidir. Eğer buluşunuzu uluslararası alanda kullanmayı planlıyorsanız, patent başvurunuzu hedef ülkelerde de yapmalısınız.

Uluslararası Koruma Seçenekleri:

  • PCT (Patent İşbirliği Anlaşması) Başvurusu: Tek bir başvuru ile 150’den fazla ülkede geçerlilik sağlayan bir sistemdir.
  • EPO (Avrupa Patent Ofisi) Başvurusu: Avrupa ülkelerinde tek başvuru ile koruma sağlar.
  • Ülkesel Başvurular: Özel olarak belirli ülkelerde patent başvurusu yapabilirsiniz (ABD, Çin, Almanya vb.).

Örnek: Bir Türk mühendis, geliştirdiği yenilikçi güneş paneli teknolojisini PCT üzerinden küresel çapta koruma altına alarak hırsızlığa karşı önlem alabilir.

3. Gizlilik Sözleşmeleri (NDA) Kullanın

Patent başvurusu yapılmadan önce, buluş hakkında bilgi paylaşılması gerekebilir. Bu durumda Gizlilik Sözleşmesi (NDA - Non-Disclosure Agreement) imzalamak büyük önem taşır.

Kimlerle Gizlilik Sözleşmesi Yapılmalıdır?

  • Yatırımcılar ve iş ortakları
  • Üreticiler ve tedarikçiler
  • Çalışanlar ve Ar-Ge ekipleri

Örnek: Bir girişimci, yeni bir akıllı saat tasarımını üretici firmalarla paylaşmadan önce gizlilik sözleşmesi imzalatarak fikir hırsızlığını önleyebilir.

4. Patent Portföyünüzü ve Ticari Sırlarınızı Koruyun

Buluşunuzun yalnızca patent korumasına değil, aynı zamanda ticari sır olarak da korunmasına ihtiyacı olabilir.

Öneriler:

  • Önemli Ar-Ge bilgilerini yalnızca belirli kişilere erişilebilir hale getirin.
  • Dijital verilerinizi şifreleyin ve güvenli bulut sistemlerinde saklayın.
  • Patent başvurusu yapmadan önce, rakiplere karşı dikkatli olun.

Örnek: Coca-Cola, formülünü ticari sır olarak koruyarak, patent almanın ötesinde bir güvenlik sağlamıştır.

5. Patent İhlallerini Aktif Olarak Takip Edin

Patent ihlallerini önlemek için, pazarınızı sürekli izlemeli ve rakiplerinizi takip etmelisiniz.

Patent İhlali Takibi İçin Yöntemler:

  • Patent izleme hizmetleri kullanın (Google Patents, Espacenet vb.).
  • Rakip firmaların yeni patentlerini düzenli olarak inceleyin.
  • Pazar analizleri yaparak, benzer ürünleri denetleyin.

Örnek: Apple, akıllı telefon sektöründe rakiplerinin patent ihlallerini takip ederek gerektiğinde hukuki süreç başlatmaktadır.

6. Patent İhlali Durumunda Hukuki Süreç Başlatın

Eğer patentiniz izinsiz kullanılıyorsa, ilgili firmaya önce ihtarname gönderilmeli, ardından hukuki işlem başlatılmalıdır.

Patent Hakkınızı Savunma Yolları:

  • Patent sahibi olarak ihlal eden firmaya resmi ihtar gönderin.
  • Patent davası açarak maddi tazminat talep edin.
  • Gümrük tedbirleri uygulayarak taklit ürünlerin ülkeye girişini engelleyin.

Örnek: Bir ilaç firması, yeni geliştirdiği bir antibiyotiğin izinsiz üretilmesi durumunda patent ihlali davası açarak milyon dolarlık tazminat kazanabilir.

Sonuç

Patent hırsızlığını önlemek için:

  1. Patent başvurunuzu hızla yapın ve uluslararası alanda koruma sağlayın.
  2. Gizlilik sözleşmeleri (NDA) kullanarak bilgilerinizi güvence altına alın.
  3. Ticari sırlarınızı ve Ar-Ge bilgilerinizi dijital olarak koruyun.
  4. Patent ihlallerini takip edin ve hukuki süreçleri yönetin.

Patentinizin çalınmasını önlemek için proaktif olmak ve fikri mülkiyet haklarınızı bilinçli bir şekilde yönetmek büyük önem taşır.  Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Aldıktan Sonra Ne  Yapmalıyım?

Patent belgelerinin kontrolü , Patent yıllık ücretleri ödenmesi , Buluşu ticarileşmesi , Patentte Uluslararası koruma , Buluşu geliştirmek , Patent için teşvik ve vergi avantajları , patent belgesi , Patent Haklarınızı Koruyun , Patent İhlalleri , Buluşunuzu Güncel Tutun , Vergi ve Teşvik Avantajları , patent vekili
There is no translation available.

"Patent aldıktan sonra ne yapmalıyım?" sorusu, buluşunuzu korumak ve değerlendirmek için atmanız gereken adımları kapsayan pratik ve stratejik bir konudur. Türkiye’de patent sistemi 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlendiğinden, bu cevabı Türk hukuku çerçevesinde ve genel prensiplerle ele alacağız. Patent aldıktan sonra yapmanız gerekenler, hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmeyi hem de buluşunuzdan maksimum fayda sağlamayı içerir. İşte adım adım rehber:

Özet: Patent Aldıktan Sonra Yapılacaklar

  1. Patent belgesini kontrol edip saklayın.
  2. Yıllık ücretleri düzenli ödeyin.
  3. Buluşu ticarileştirin (üretim, lisans, satış).
  4. İhlalleri takip edip haklarınızı koruyun.
  5. Uluslararası koruma düşünüyorsanız harekete geçin.
  6. Buluşu geliştirip yeni patentler alın.
  7. Kullanımı belgelendirin.
  8. Teşvik ve vergi avantajlarından yararlanın.

 

1. Patent Belgesini Kontrol Edin ve Saklayın

  • Belgeyi İnceleyin: Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) tarafından verilen patent belgesini dikkatlice kontrol edin. Buluşun kapsamı (İstemler), koruma süresi ve diğer detaylar doğru mu emin olun. Herhangi bir hata varsa, TPMK’ya itiraz süresi içinde bildirin.
  • Güvenli Saklama: Patent belgesini fiziksel ve dijital olarak güvenli bir yerde saklayın. Bu belge, hukuki haklarınızı kanıtlamak için önemlidir.

2. Yıllık Ücretleri Ödemeye Devam Edin

  • Koruma Süresi: Türkiye’de patent koruma süresi, başvuru tarihinden itibaren 20 yıldır (SMK Madde 101). Ancak bu süre, yıllık ücretlerin düzenli ödenmesine bağlıdır.
  • Yıllık Ücretler: Patentinizin geçerliliğini sürdürebilmesi için her yıl TPMK’ya yıllık ücret ödemeniz gerekir (SMK Madde 101/3). Ödeme tarihlerini kaçırmamak için bir takvim oluşturun veya bir patent vekili ile çalışın.
  • Gecikme Durumu: Ücretler zamanında ödenmezse, 6 aylık ek süre içinde cezalı ödeme yapabilirsiniz. Aksi halde patent hakkınız sona erer.

3. Buluşunuzu Ticarileştirin

Patent aldıktan sonra buluşunuzu ekonomik bir değere dönüştürmek için çeşitli yollar izleyebilirsiniz:

  • Kendi Üretiminiz: Buluşunuzu bir ürün veya hizmet olarak piyasaya sürebilirsiniz. Üretim, pazarlama ve dağıtım için bir iş planı geliştirin.
  • Lisans Verme: Patentinizi başka bir şirkete veya kişiye lisanslayarak (kullanım hakkı vererek) royalty (telif) geliri elde edebilirsiniz. Lisans sözleşmesi hazırlarken bir avukata danışın.
  • Satış: Patent hakkınızı tamamen devredebilirsiniz. Bu durumda, devir işlemi TPMK siciline kaydedilmelidir (SMK Madde 114).
  • İş Ortaklıkları: Buluşunuzu geliştirmek veya pazarlamak için yatırımcılar veya ortaklarla işbirliği yapabilirsiniz.

4. Patent Haklarınızı Koruyun ve İhlalleri Takip Edin

  • Pazar Takibi: Piyasayı izleyerek patentinizin izinsiz kullanıldığından şüphelenilen durumları tespit edin. Rakiplerinizin ürünlerini veya teknolojilerini inceleyin.
  • Hukuki Adımlar: Eğer bir ihlal (patentinizi izinsiz kullanım) fark ederseniz, öncelikle ihlal eden tarafa bir ihtarname göndererek durumu bildirin. Çözüm olmazsa, SMK Madde 149 uyarınca patent tecavüz davası açabilirsiniz. Bu davalarda tazminat talep edebilir ve ihlalin durdurulmasını isteyebilirsiniz.
  • Vekil Kullanımı: İhlal takibi ve dava süreçleri için bir patent vekili veya avukatla çalışmak faydalı olabilir.

5. Patentinizi Uluslararası Alanda Genişletin (Opsiyonel)

  • Yurt Dışı Koruma: Patentiniz sadece Türkiye’de geçerliyse ve buluşunuzu başka ülkelerde de korumak istiyorsanız, patentinizi uluslararası alana taşıyabilirsiniz:
    • PCT Başvurusu: Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) üzerinden 150’den fazla ülkede koruma talep edebilirsiniz. Türkiye’de başvuru yaptıysanız, 12 ay içinde PCT başvurusu yapma hakkınız var (rüçhan hakkı).
    • Doğrudan Başvuru: Belirli ülkelerde doğrudan patent başvurusu yapabilirsiniz.
  • Maliyet ve Strateji: Her ülkenin yıllık ücretleri ve başvuru masrafları farklıdır. Hangi pazarlarda aktif olacağınızı belirleyerek stratejik bir plan yapın.

6. Buluşunuzu Güncel Tutun ve Geliştirin

  • ArGe Çalışmaları: Patent aldığınız buluşu geliştirerek yeni versiyonlar veya ek özellikler için yeni patent başvuruları yapabilirsiniz. Bu, rekabet avantajınızı artırır.
  • Sicil Güncellemesi: Buluşunuzun sahibi değişirse (örneğin, devir veya miras yoluyla) veya adres gibi bilgiler güncellenirse, bunu TPMK siciline kaydettirin (SMK Madde 115).

7. Patentinizin Kullanımını Bildirin (Zorunlu Değil, Ancak Önerilir)

  • Türkiye’de patent sahipleri, patentin kullanılmadığını beyan etmek zorunda değildir, ancak kullanımın belgelenmesi avantaj sağlayabilir. Eğer patentiniz 3 yıl içinde kullanılmazsa, SMK Madde 121 uyarınca zorunlu lisans talebiyle karşılaşabilirsiniz. Kullanımı ispat etmek için üretim belgeleri, satış faturaları gibi kanıtlar tutun.

8. Vergi ve Teşvik Avantajlarından Yararlanın

  • ArGe Teşvikleri: Türkiye’de patent sahipleri, 5746 sayılı ArGe Teşvik Kanunu veya 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında vergi indirimleri, hibe veya desteklerden faydalanabilir. TPMK’dan patent belgenizle bu teşviklere başvurabilirsiniz.
  • Vergi Planlaması: Patentten elde ettiğiniz gelirlerin (lisans veya satış) vergilendirilmesi için bir mali müşavirle çalışın.


Özet: Patent Aldıktan Sonra Yapılacaklar

  1. Patent belgesini kontrol edip saklayın.
  2. Yıllık ücretleri düzenli ödeyin.
  3. Buluşu ticarileştirin (üretim, lisans, satış).
  4. İhlalleri takip edip haklarınızı koruyun.
  5. Uluslararası koruma düşünüyorsanız harekete geçin.
  6. Buluşu geliştirip yeni patentler alın.
  7. Kullanımı belgelendirin.
  8. Teşvik ve vergi avantajlarından yararlanın.


Önemli Not

Patent süreci ve sonrası, hem teknik hem de hukuki açıdan karmaşık olabilir. Bu nedenle, bir patent vekili veya hukuk danışmanı ile çalışmak, haklarınızı koruma ve ticarileştirme konusunda size büyük kolaylık sağlar. Ayrıca, her buluşun doğası farklı olduğundan, stratejinizi buluşunuza ve hedeflerinize göre özelleştirin.

Eğer spesifik bir durumunuz varsa (örneğin, buluşunuzu lisanslamak istiyorsanız), detay verirseniz daha özel öneriler sunabiliriz!  Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Süresi Uzatılabilir Mi?

Patent Süresi , Patent Süresinin Uzatılmaması , SPC , Ek Koruma Sertifikası , Patent Süresi Uzatılmayan Durumlar , Patentte Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar , Patent Sonrası Kullanım ve Rekabet
There is no translation available.

Patentlerin süresi genellikle belirli bir süreyle sınırlıdır ve bu süre, başvurunun yapıldığı ülkenin yasal düzenlemelerine göre değişir. Türkiye’de, genel olarak patentlerin süresi, 20 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, patent süresinin uzatılmasıyla ilgili bazı detaylar ve özel durumlar bulunmaktadır.

1. Patent Süresi Nasıl Belirlenir?

Türkiye’de, Buluşlar için patent süresi 20 yıldır. Bu süre, patent başvurusunun yapıldığı tarihten itibaren başlar ve başvuru sahibi, patent süresi boyunca buluşunun korunmasını sağlayabilir. Patent süresi, ilk başvurudan itibaren kesintisiz 20 yıl sürer. Bu süre tamamlandıktan sonra patentin geçerliliği sona erer ve buluş kamuya açık hale gelir. Ancak, patent sahibinin belirli koşullarda patentin süresini uzatması mümkün değildir.

Örnek:
Bir teknoloji şirketi, geliştirdiği yeni bir mikroçip tasarımı için patent başvurusu yapmıştır. Başvuru onaylanıp patent verildiğinde, patent süresi 20 yıl olacaktır. Bu şirket, patent süresi sona erdiğinde, buluşunu koruyamaz hale gelir. Patent süresi, 20 yıl sonra sona erer ve şirketin buluşu serbest kullanıma açılır.

2. Patent Süresinin Uzatılmaması:

Genel olarak, bir patentin süresi uzatılamaz. Patent, verildiği andan itibaren 20 yıl boyunca geçerlidir ve bu süre dolduğunda patentin koruması sona erer. Yani, patent sahibinin bir patentin süresini uzatma hakkı yoktur. Ancak, bazı özel durumlar ve ek düzenlemeler, belirli türdeki patentler için farklı uygulamalara yol açabilir.

Örnek:
Bir biyoteknoloji şirketi, geliştirdiği bir ilaç için patent almış ve 20 yıl süreyle koruma sağlanmıştır. Bu sürenin sonunda, patent sona erer ve diğer firmalar, bu ilacı üretmeye başlayabilir. Bu durumda, şirketin patent süresini uzatma şansı yoktur.

3. Patentin Koruma Süresinin Uzatılmasında İstisnai Durumlar:

Patentlerin süresi uzatılmasa da Avrupa Birliği’nde bazı özel durumlarda "ek koruma sertifikaları" (SPC) gibi uygulamalarla koruma süresi belirli bir süre daha uzatılabilir. Ancak, bu durum genellikle farmasötik ürünler ve bitki koruma ürünleri gibi özel ürünler için geçerlidir. Ek koruma sertifikaları, patent sahibine, ürünlerinin piyasaya sürülmesi için ek bir süre verir. Bu, özellikle ilaçlar için önemlidir çünkü klinik denemeler ve diğer onay süreçleri uzun zaman alabilir.

Ek Koruma Sertifikası (SPC) Örneği:

Avrupa Birliği’nde, farmasötik ürünler ve bitki koruma ürünleri için belirli koşullar altında, patent süresinin 5 yıl daha uzatılması mümkündür. Örneğin, bir ilaç şirketi, geliştirdiği yeni bir ilaç için patent aldıktan sonra, ilacın piyasaya sürülmesi ve pazarlama izinlerinin alınması birkaç yıl sürebilir. Bu durumda, patentin koruma süresi 5 yıl daha uzatılabilir. Ancak bu, yalnızca o ürüne özel bir durumdur ve her patent türü için geçerli değildir.

Örnek:
Bir ilaç firması, kanser tedavisi için yeni bir ilaç geliştirmiştir. İlacın patent süresi 20 yıl sürecektir, ancak ek koruma sertifikası ile bu süre 5 yıl daha uzatılabilir. Böylece, ilaç firması, bu süre zarfında rakiplerinin aynı ilaç üzerinde üretim yapmasını engellemeye devam edebilir.

4. Patent Süresi Uzatılmayan Durumlar:

Türkiye’de ve birçok diğer ülkede, genel patent uygulamalarında herhangi bir şekilde sürenin uzatılması mümkün değildir. Bununla birlikte, ticari markalar, tasarımlar veya geleneksel bilgi gibi farklı fikri mülkiyet hakları için bazen ek koruma süreleri sunulabilir. Ancak, patentler söz konusu olduğunda, bir patent sahibinin başvuru tarihinden itibaren 20 yıllık süreden sonra, buluşunun korunma süresi sona erer.

5. Patent Süresi ile İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

  • Sürekli Yenileme ve Ücretler: Patent başvuru sürecinde, belirli aralıklarla yıllık yenileme ücretlerinin ödenmesi gerekir. Eğer bu ücretler ödenmezse, patent geçerliliğini kaybedebilir.
  • Patent Sonrası Kullanım ve Rekabet: Patent süresi sona erdikten sonra, buluş kamuya açık hale gelir. Bu, başkalarının o buluşu serbestçe kullanabilmesi anlamına gelir. Patent sahibinin, buluşunu ticari olarak koruma süresi son bulmuş olur.
Sonuç:

Patent süresi, 20 yıl ile sınırlıdır ve bu süre sonrasında patentin süresi uzatılamaz. Ancak, özel durumlar söz konusu olduğunda, örneğin farmasötik ürünlerde ek koruma sertifikaları ile patent koruma süresi sınırlı bir şekilde uzatılabilir. Yine de, genel bir kural olarak, patent süresi dolduğunda buluş kamuya açılır ve başkaları tarafından serbestçe kullanılabilir. Patent sahiplerinin, başvurularının süresini ve yenileme gerekliliklerini dikkatlice izlemeleri, buluşlarının korunmasını sağlamak için önemlidir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Ek Koruma Sertifikası (SPC) Türkiyede Patentler İçin Ek Koruma Sertifikası Uygulaması Geçerli Midir?

Paris Sözleşmesi , PCT , Patent İşbirliği Anlaşması , Ek Koruma Sertifikası , Supplementary Protection Certificate , SPC , Gümrük Birliği Anlaşması , AB Tüzüğü , Priority Right , Zorunlu lisans veya kullanım beyan , İlaç Ruhsatlandırma Yönetmeliği
There is no translation available.

Türkiye’de patentler için Ek Koruma Sertifikası (Supplementary Protection Certificate - SPC) uygulamasının geçerliliği, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmelidir. SPC, özellikle ilaç ve bitki koruma ürünleri gibi uzun süreli ruhsatlandırma süreçlerinden geçen buluşların patent koruma süresini uzatmak için Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde uygulanan bir mekanizmadır. Bu sertifika, patentin temel koruma süresi olan 20 yılın sonunda, ürünün piyasaya çıkışındaki gecikmeleri telafi etmek amacıyla ek bir koruma süresi (genellikle maksimum 5 yıl) sağlar.

Türkiye’de patent sistemi, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmektedir. Bu kanuna göre, bir patentin koruma süresi, başvuru tarihinden itibaren 20 yıl ile sınırlıdır (SMK Madde 101). Ayrıca, faydalı model belgeleri için bu süre 10 yıl olarak belirlenmiştir (SMK Madde 102). Kanunda, patent veya faydalı model koruma sürelerinin uzatılmasına ilişkin herhangi bir genel hüküm bulunmamaktadır. Özellikle SPC gibi bir mekanizma, SMK’da açıkça tanımlanmış veya düzenlenmiş değildir.

Ancak, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri ve uyum süreci dikkate alındığında, SPC’nin Türkiye’de uygulanabilirliği konusunda bazı özel düzenlemeler veya istisnalar olup olmadığına bakmak gerekir. Türkiye, AB ile Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında sınai mülkiyet hakları konusunda AB mevzuatına uyum sağlamayı taahhüt etmiştir. Ayrıca, Paris Sözleşmesi ve Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) gibi uluslararası anlaşmalara taraf olması, patent koruma rejimini küresel standartlarla uyumlu hale getirme çabasını göstermektedir. Buna rağmen, SPC uygulaması AB’ye özgü bir düzenleme olup, AB Tüzüğü 469/2009 kapsamında işlemektedir ve Türkiye’de doğrudan uygulanabilir bir iç hukuki karşılığı bulunmamaktadır.

Türkiye’de SPC Uygulaması Var mı?

Türkiye’de ilaç patentleri ve bitki koruma ürünleri gibi özel alanlarda ek koruma süresi sağlanmasına yönelik bir SPC mekanizması kanunen mevcut değildir. SMK’da patent süresinin 20 yıldan fazla uzatılmasına imkan tanıyan bir hüküm yer almaz. Bununla birlikte, ilaç sektöründe faaliyet gösteren firmalar, patent sürelerinin ruhsatlandırma süreçleri nedeniyle etkin koruma sağlayamadığından şikayetçi olmuş ve bu konuda AB ile uyum sağlanması yönünde öneriler sunmuştur. Ancak, henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından SPC’yi iç hukuka entegre eden bir yasa değişikliği kabul edilmemiştir.

Alternatif Mekanizmalar

Türkiye’de SPC’nin yokluğu, patent sahiplerinin koruma süresini uzatmak için alternatif yollar aramasına neden olabilir. Örneğin:

  • Rüçhan hakkı kullanılarak uluslararası başvurular yapılabilir, ancak bu yalnızca korumanın coğrafi kapsamını genişletir, süreyi uzatmaz.
  • Zorunlu lisans veya kullanım beyanı gibi mekanizmalar, patentin etkinliğini sürdürmeye yönelik düzenlemeler içerir, fakat ek süre sağlamaz.
  • İlaç sektöründe, veri koruma süreleri (data exclusivity) gibi düzenlemeler, patent süresinden bağımsız olarak belirli bir süre için pazar avantajı sağlayabilir. Türkiye’de, İlaç Ruhsatlandırma Yönetmeliği uyarınca orijinal ilaçlar için 6 yıllık bir veri koruma süresi tanınmaktadır, ancak bu patent süresi ile doğrudan ilişkili değildir ve SPC’nin yerini tutmaz.
Sonuç

Türkiye’de patentler için Ek Koruma Sertifikası (SPC) uygulaması, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında kanunen geçerli değildir. Patent koruma süresi, başvuru tarihinden itibaren 20 yıl ile sınırlıdır ve bu süre uzatılamamaktadır. AB ile uyum sürecinde bu konuda gelecekte bir düzenleme yapılması mümkün olsa da, şu an için SPC Türkiye’de uygulanmamaktadır. İlaç ve bitki koruma ürünleri gibi alanlarda patent süresinin yetersiz kaldığını düşünen buluş sahipleri, bu durumu telafi etmek için veri koruma süreleri gibi yan mekanizmalardan faydalanabilir, ancak bu, SPC ile aynı hukuki etkiye sahip değildir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Alınmadan Buluş Halka Açıklanabilir Mi?"

Sınai Mülkiyet Kanunu , SMK , Patentte Genel Prensip , Patentte Yenilik ve Kamuya Açıklama , Priority Right , Priority Right , Patentte Gizlilik Anlaşması , Patent NDA , Patent Alınmadan Açıklama , Patent Application , Patent Registration , Inventor
There is no translation available.

"Patent alınmadan buluş halka açıklanabilir mi?" sorusu, patent hukuku açısından oldukça önemli bir konudur ve cevap, buluşun patentlenebilirliğini doğrudan etkileyen yenilik (novelty) kriterine dayanır. Türkiye’de patent sistemi, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlendiğinden, bu soruyu Türk hukuku çerçevesinde ele alacağız ve genel prensipleri de açıklayacağız.

Genel Prensip: Yenilik ve Kamuya Açıklama

Patent alabilmek için bir buluşun temel şartlarından biri, başvuru tarihinden önce dünya çapında kamuya açıklanmamış olması, yani yeni olmasıdır (SMK Madde 83). Kamuya açıklama, buluşun yazılı, sözlü veya herhangi bir şekilde (örneğin, bir makale, konferans, sergi veya sosyal medya paylaşımı) erişilebilir hale gelmesi anlamına gelir. Eğer buluş, patent başvurusu yapılmadan önce halka açıklanırsa, bu durum buluşun yenilik niteliğini kaybetmesine neden olabilir ve patent alınması mümkün olmayabilir.

Türkiye’de Durum

Türkiye’de, SMK Madde 83/2’ye göre, bir buluşun yenilik değerlendirmesi yapılırken, başvuru tarihinden önceki her türlü kamuya açık bilgi dikkate alınır. Dolayısıyla, buluşunuzu patent başvurusu yapmadan önce halka açıklarsanız (örneğin, bir fuarda sergilerseniz, bir dergide yayınlarsanız veya internette paylaşırsanız), bu açıklama buluşun yeniliğini ortadan kaldırabilir ve patent başvurusunun reddedilmesine yol açabilir.

Ancak bazı istisnai durumlar söz konusudur:

  1. Rüçhan Hakkı (Priority Right):


    Eğer buluşunuzu ilk kez bir fuarda veya başka bir şekilde kamuya açıkladıysanız ve bu açıklama rüçhan hakkı tanıyan bir ülkede gerçekleştiyse, Paris Sözleşmesi’ne üye ülkelerde (Türkiye dahil) 12 ay içinde patent başvurusu yaparak bu hakkı kullanabilirsiniz. Türkiye’de bu durum SMK Madde 88’de düzenlenmiştir. Yani, açıklamadan sonraki 12 ay içinde başvuru yaparsanız, yenilik kriteri açıklama tarihinden değil, rüçhan tarihinden itibaren değerlendirilir.
  2. Gizlilik Anlaşması (NDA):


    Buluşu belirli kişilerle (örneğin, bir iş ortağı veya yatırımcıyla) paylaşmanız gerekiyorsa, bir gizlilik anlaşması imzalatarak kamuya açıklama sayılmasını engelleyebilirsiniz. Bu durumda buluş halka açık hale gelmez ve yenilik korunur.
  3. Kötü Niyetli Açıklama:


    Eğer buluşunuz sizin izniniz olmadan üçüncü bir şahıs tarafından kamuya açıklanırsa (örneğin, bir hırsızlık veya ihlal durumu), bu açıklama yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmaz (SMK Madde 83/3). Ancak bu durumu ispat etmeniz gerekir.

Patent Alınmadan Açıklama Yapmanın Riskleri

  • Yenilik Kaybı: Yukarıdaki istisnalar dışında, buluşunuzu patent başvurusu yapmadan halka açıklarsanız, buluş yenilik niteliğini kaybeder ve patent alamazsınız.
  • Koruma Eksikliği: Patent alınmadan yapılan bir açıklama, buluşunuzu korumaya almadan başkalarının kullanımına açabilir. Bu durumda, buluşunuzu taklit edenlere karşı hukuki bir korumanız olmaz.
  • Uluslararası Etki: Türkiye Paris Sözleşmesi ve PCT’ye taraf olduğundan, bir açıklama dünya çapında yeniliği etkileyebilir. Yani, Türkiye’de yaptığınız bir açıklama, başka ülkelerde de patent almanızı zorlaştırabilir.

Önerilen Yaklaşım

Patent alınmadan buluşun halka açıklanması genellikle önerilmez. Bunun yerine:

  1. Önce Başvuru Yapın:


    Buluşunuzu korumak için öncelikle Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TPMK) veya uluslararası bir başvuruyla (örneğin PCT üzerinden) patent başvurusu yapın. Başvuru yapıldıktan sonra buluşu gönül rahatlığıyla açıklayabilirsiniz, çünkü başvuru tarihi yenilik için referans alınır.
  2. Geçici Başvuru (Provisional Application):


    Eğer buluşunuz henüz tam geliştirilmemişse ve hemen açıklamanız gerekiyorsa, bazı ülkelerde (örneğin ABD’de) geçici başvuru yapma imkanı vardır. Türkiye’de bu tür bir uygulama olmasa da, hızlı bir ulusal başvuruyla benzer bir koruma sağlanabilir.
  3. Gizliliği Koruyun:


    Başvuru yapana kadar buluşunuzu yalnızca gizlilik anlaşması ile paylaşın.
Sonuç

Hayır, patent alınmadan buluş halka açıklanmamalıdır, çünkü bu durum buluşun yenilik niteliğini kaybetmesine ve patent alınamaz hale gelmesine yol açabilir. Ancak, rüçhan hakkı gibi istisnalar veya gizlilik önlemleriyle bu risk yönetilebilir. Türkiye’de SMK’ya göre, patent başvurusu yapmadan önce buluşunuzu kamuya açıklamaktan kaçınmanız, patentlenebilirlik açısından en güvenli yoldur. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more
Start
1

About Us

Meslek Patent Logo

Protech Teknoloji Danismanlik Ltd. Co, established in 2007 to provide services in the field of patent, trademark and design registrations, with its intellectual property experts, provides consultancy services to its customers, regarding the patent registrations for the inventions created in Turkey, industrial design registrations for the original designs revealed, and trademark registrations for the product names, company names while adhering to the strict, professional, fast service and reasonable price policies.